“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2009/650-2013/184
Taraflar arasında görülen davada Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/04/2013 tarih ve 2009/650-2013/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekileri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İÇİNDEKİLER
Davacının İddia ve Görüşleri
Davacı vekili, müvekkilinin forklift, çekici traktörler ve inşaat sektöründe tüm dünyada tanınmış ve tescilli “CROWN” markasını TPE nezdinde 1.12.2005 tarihinde, 2005/51876 no ile tescil ettirdiğini, davalıya 2007/58939 no’lu “CROWN” markası ile müvekkiline ait markanın aynı olup, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğu, müvekkili markasının tanınmış bir marka olduğunu, davalının müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız olarak yararlanma amacıyla kötüniyetli olarak marka tescil başvurusunda bulunduğunu, bu durumun müvekkilinin itibarına ve tanınmışlığına zarar verme tehlikesi de doğuracağını ileri sürerek, davalı adına 2007/58939 no ile tescilli “CROWN” markasının tescil edildiği tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının İddia ve Görüşleri
Davalı vekili, müvekkiline ait “CROWN” markasının 6,7,8,9,11 ve 21. sınıf emtialar için 7.8.2009 tarihinde 2007/58939 no ile tescil edildiğini, davacının müvekkilinin marka tescil başvurusuna kötüniyetli olarak itiraz etmediğini, markalar arasında hem markadaki kelime unsuru hem de şekil unsurları yönünden benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunmadığı, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, müvekkilinin marka tescilinin kötüniyetli olduğu iddialarını kabul etmediklerini, taraf markalarının birbirinden tamamen bağımsız ayrı sınıflarda tescil edildiğini
Yerel Mahkeme Kararı
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin 2005/51876 sayılı “CROWN” markası ile davalının hükümsüzlük talebine konu olan 2007/59939 sayılı “CROWN” markası arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak üst düzeyde benzerlik bulunduğu, buna mukabil söz konusu markaların mal ve hizmetlerinin karşılaştırılmasında, davalının markası kapsamındaki mallardan sadece “metalden mamul inşaatlarda kullanıma mahsus malzemeler, barınma, saklama, muhafaza etme, kaplama, sarma,çevreleme, depolama veya yerleştirme amaçlarıyla yapılmış metalden malzemeler ve araçlar (metalden merdivenler dahil), kaldırma, yükleme ve nakil için madeni paletler, madeni halatlar, yük kaldırma ve taşımada kullanılan madeni askılar, bağlar, kolonlar, kuşaklar, bantlar ve şeritler, iş makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil; tarım, hayvancılık, ziraat sektörlerinde ve tahıl/meyve/sebze/gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar” malların davacıya ait 2005/51876 sayılı marka kapsamındaki “çekici traktörler, forklifler,” ürünleriyle doğrudan ilişkili ve benzer nitelikli ürünler olduğu, bu ürünler açısından 556 sayılı KHK’nın 8/1(b) bendi kapsamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, kalan mallar açısından ise markalar arasında karıştırma veya ilişkilendirme ihtimallerinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı adına 2007/58939 sayı ile tescilli ” CROWN ” markasının belirtilen ürünler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacının sair taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay Kararı
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; davacı taraf bilirkişi raporuna itirazında kendisine ait markanın tanınmış marka olduğunu, belirterek dosyaya bu hususta deliller sunmuştur. 556 sayılı KHK’nın 7/1-ı maddesi uyarınca Paris Sözleşmesi’ne taraf ülkede tescil edilmiş olan bir markanın tanınmış olduğunun kabulü için markanın üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetler bakımından tanınmışlığının Türkiye’de ilgili sektör tarafından bilinmesi yeterlidir. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafa bilirkişilerin sıhhati hususunda tereddüte düştükleri belgelerin aslını, yabancı dilde olanların da tercümelerini dosyaya sunmak üzere mehil verilmesi ve davacıya ait markanın Türkiye’de ilgili sektör tarafından tanınmış olarak kabul edilip edilmediği araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan husus değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak-Yargıtay